Yola çıktım ve pedallamaya başladım. Neyseki yolum düzgün ve rahat. Birde iyi ki tali yoldan Gökovaya gelmişim. Ana yoldan gelseydim %17 lik bir eğimli rampa çıkmış olacaktım…
Yolda çok güzel bir yerde mola vardim. Çetibeli isimli belde yi geçince Çağlayan restaurant adında bir yer.
Sabah erkenden çadırı topladım. Gece biraz nem yapmış. Çiğ düşmüş. Çadır ıslaktı yükselen güneş ile çadırın kurumasını bekledim ve sonra 09:00 gibi yola koyuldum.
Efes Antik Kenti - Artemis Tapınağı - İzmir Dikili Sahilinde Çadır Kamp - Bisikletle Türkiye Turu
Altınova dan hemen sonra 28 km ilerde Dikili diye sahili, denizi çok güzel olan bir yere geldim.
Geceyi burada geçirmeye karar verdim. Sahil yakınlarında bir ihtiyar ama neşeli bir adama burada çadır kurmaya uygun alan olup olmadığını sordum.
Beni takip et, vaktim var seni götüreyim. dedi…
Bir kaç km adamı takip ettim. Beni sahilin en güzel ve kamp yapmaya en müsait yerine getirdi. Sonra ayak üstü biraz sohbet ettik, adam gitti bende çadırımı hemen kumların üzerine kurdum. Kumda çadır kurmak çok güzel ve rahat oluyor.
Tam gün batımında çadırımı kurdum. Yemek yedikten ve denize girdikten sonra dinlenmeye çekildim.
Halk Plaji
İsmetpaşa, 35980 Dikili/İzmir
39.104297, 26.872006
Gezinin Videosu
15 Eylül
Geçen gün Akçay da kaldığım caminin avlusunda başka bir turcu ile tanışmıştım. İzmirliymiş. Kısa bir tura çıkmış. İzmir yolundan konuşurken bana çok cazip bir fikir verdi.
İzmir girişinde Aliağa diye bir yerde metro istasyonu olduğunu ve Aydın Selçuğa kadar gittiğini söyledi. Çok iyi fikirdi İzmiri pas geçmek.
Zaten önemli yerlerini daha önce gezmiştim. Biran önce Akdenize ulaşmak istiyorum. Bu fikri değerlendirdim ve öğleden sonra ulaştığım Aliağa metro istasyonundan trene bindim. Bu bana neredeyse 3 gün kazandırdı. 134 km mesafeyi birkaç saatte almış oldum.
Trende giderkende yatarak dinlenme fırsatım oldu, ne kadar iyi geldi anlatamam.
Günün sonunda Selçuğa ulaştım ama ciddi bir sorun var. Trenden indiğimde hava çoktan karardı. Yemek yedim saate iyice geç oldu. Kamp atacak yer bulmak güç olacak diye düşündüm. Selçuk çıkışına doğru sürmeye başladım ve şimdiye kadar gördüğüm en güzel bisiklet yoluyla karşılaştım. Fazla uzun değil ama dümdüz ve çevre düzenlemesini ve ışıklandırmayı çok iyi yapmışlar.
Selçukta bisikletçi ve yürüyüşçüler için önemli olan bir başka nokta daha var. Efes - Mimas başlangıç noktası burada bulunuyor. Toplam 762 km bisiklet yolu. Fakat bu yol mavi bir yol değil. Kültür rotası diye geçiyor. Aynı güzergahta normal yürüyüş ve trekking rotası da var.
Ben haritanın sağ en altındayım. OradandA aşağı iniyorum. En aşağıdanda sola dönünce Akdeniz'e varmış olacağım.
(Bi tur atalım diye çıktık nerelere geldik.) :)
16 Eylül
Saat 21:41 yol kenarında bir benzinci gördüm. Biraz mola vermek iyi olacak diye düşündüm. Benzincinin marketinden birşeyler aldıktan sonra hemen arkasındaki çimenliği ve ağaçlık alanı fark ettim. (Aslında gecenin bu vakti Kuşadasına gidiyordum 20 km mesafe vardı)
Evet… Çadır kurmak için mükemmel bir alan. Hemen çalışanlardan müsade istedim ve kurdum çadırımı. Gece biraz nemli oldu. Uykuya zor daldım. Gece 24 den sonra nem kayboluyor ve yerini hafif tatlı bir serinlik alıyor.
Çadır kurduğum yer:
Zeytinköy Bekova Petrol / TOTAL
35920 Selçuk/İzmir
37.952814, 27.310199
Tuvaletler yakınımdaydı. Benzincide bayan tuvaletleri çok kullanılmaz. Tuvalette priz olduğu için sabah erkenden telefonumu şarja bıraktım.
Kahvaltıdan sonra çadırımı topladım ve Efes Antik Kentine doğru gittim. Merkeze 3.5 km uzakta. Likya yolu yürüyüşü için müze kart almıştım. İyiki almışım. Bütün antik kentlere ücretsiz girdim.
Bisikletim ile gişelerden geçtim. Hemen gişelerin sol tarafında emanet bölümüne bisikleti kilitledim. Her yerde kamera var. Emanet yerinde bekleyen güvenlik görevlisi var, ben yinede kilitledim. Hırsızı bol bir şehirde yaşayınca insan ister istemez paranoyak oluyor biraz.
Antikçağ'da Anadolu başkenti Efes son derece görkemli bir metropolis. Mimari eserleri binlerce yıldır ayakta olan bu mega antik şehir, Dünya Miras Listesi’ne de girdi.
Efes Örenyeri’nde başta Hellenistik ve Roma olmak üzere; farklı uygarlıklara ait üst düzey kentleşme, mimarlık ve din tarihinin simgeleri bulunuyor.
HEM POLİTİK HEM DE TİCARİ BİR MERKEZ
Efes, tarih öncesinden başlayarak Helenistik, Roma, Bizans (Doğu Roma), Beylikler ve Osmanlı Dönemleri boyunca kesintisiz yerleşim gördü ve her zaman politik ve ticari bir merkez oldu. M.Ö. 7000 yıla kadar uzanan tarihi boyunca bilim, kültür ve sanatta önemli rol oynayan Efes, antik dünyanın en önemli metropollerinden. Doğu ile Batı (Asya ve Avrupa) arasında başlıca kapı ve önemli bir liman kentiydi. Bu konumunu hiç kaybetmeden gelişmeyi sürdürdü.
Antik kenti gezdikten sonra Apollon tapınağına gittim. Geriye pek birşey kalmamış.
Sabahleyin erkenden, (13 Eylül) kimseler görmeden çadırı topladım ve oradan ayrıldım. Akçay'da üçüncü günüm. Akçay’ı çok seviyorum ve her geldiğimde de bir türlü ayrılmak istemiyorum fakat yolumuz uzun. Daha gidip gezecek, görecek daha nice güzel yerler var.
Üzülerek üçüncü gecenin sabahı Ayvalık istikametine doğru sürmeye başladım. 47 km yolum var.
14 Eylül
Ayvalıkta geçen sene iki gün kalmış ve açıkçası çok beğenmemiştim. Bana göre Ayvalıkta güzel olan şey sadece arka sokaklardaki tarihi evler birde el sanatlarına olan ilgidir. Onun haricinde belki sessiz sakin bir emeklilik geçirmek isteyenlerin yeri olabilir. Ayvalık merkezde bana hitap eden bir şey olmadığı için daha önce es geçtiğim Cunda adasına doğru gitti. Cunda yolu çok rüzgarlı. Gittiğime de pişman oldum. Adanın merkezinde yerler eski taşlarla döşeli bu yüzden bisiklet sürmek pek eğlenceli değil. Böbrek taşım vardıysa artık yok!
Öğle yemeğimi yedikten sonra Cunda dan hemen ayrıldım ve yola devam ettim.
Yolum Ayvalıktan sonra Altınova dan geçiyor. 13 km.
Yolda lastiğim patladı. 750 km sonra ilk lastik patlaması ama bu benim hatam yüzünden oldu. Fazla hava bastığım için arka lastiğin sibop kenarı yarıldı. Çocukluğumdan beri ilk defa lastik tamir ettim.
Altınova daha önce bahsettiğim gibi BP istasyonunda tanıştığın Naci abinin bulunduğu yer.
Altınova girişinde bir benzincide lastiği tamir ettim ve sonra Naci abiyi aradım. Altınova da olduğumu bir çayını içebileceği mi söyledim. Bana konum bilgisini gönderdi. Evine davet etti. Sahilde villası var. Bende evinde aile olup olmadığını sordum. Ailem var cevabını alınca teklifini geri çevirdim. Aile varsa rahatsız etmek istemediğimi ve kalamayacağımı söylediysem de ısrar etti, illa kal dedi. O zaman bahçede çadır kur dedi. Saatte geç olmuştu bu cazip teklifi geri çeviremedim. Bende tamam dedim ve yanına gittim.
Sağolsunlar beni çok güzel ağırladılar. Yazlık villası sahilde denize sıfır bir konumda. Çok sakin ve sessiz bir yer.
Hava kararmıştı. Hemen hanımı dış balkonda bana sofra kurdu. Yemekler geldi, yedik, kahveler içildi, sohbet ettik uzun uzun. Sonra çadırımı kurdum ve yattım. Son bir haftanın en kaliteli uykusunu çektim.
Altınova sahilde herhangi bir yerinde çadır kurabilirsiniz. Kimsenin birşey diyeceğini sanmıyorum.
39.199841, 26.741133
14 Eylül
Sabah kahvaltıdan sonra denize girdim. Balıklarla beraber yüzdüm. Suyu çok temiz. Akvaryum gibi. Birde deniz gözlüğü vardı. Gözlükle yüzünce sanki başka bir boyuta geçiyorsun. Denizin altı çok güzel.
Artık ayrılık vakti.
Naci abi beni yola kadar uğurladı. Vedalaştık ve İzmir yoluna çıktım ve pedallamaya başladım.
Altınova ile Dikili'nin tam ortasında bir yerde Aşıklar şelalesi diye bir yer var. Hava da çok sıcaktı şelale yazısını görünce hemen yönümü oraya doğru çevirdim. Ana yola 5 km gibi bir mesafede saklı kalmış ender yerlerden biri ve tatbikî adı aşıklar şelalesi olan bir yere yanında sevgilisi olmadan giden tek sap bendim.
şelalede küçük bir mola verip iyice serinledikten sonra tekrar İzmir yoluna çıkıp sürmeye başladım.
Kısa bir süre önce karar verdiğim bisiklet ile Türkiye turunun ilk ayağı için yola çıkmaya hazırım.
6 Eylül 2020 İstanbul Güngören
Tüm hazırlıklar tamam. Ekipmanları çantalara yerleştirdim. Toplam yüküm 15 kilo civarında. Yanıma bir kaç günlük yiyecek ve 1 günlük su alarak sabah erkenden yola çıktım.
Önce Marmaray ile Gebze'ye kadar, oradan da feribot ile Topçular iskelesine yaklaşık 45 dakikalık bir deniz yolculuğu ile karşıya geçtim.
Daha önce yaptığım ve bitmiş olan sarı güller isimli tablomun arkaplan ve masa rengini değiştirdim. Sanırım böyle daha güzel oldu. Siz ne düşünüyorsunuz? Mesaj kısmında bu yağlı boya resim hakkında düşüncelerinizi varsa eleştirilerinizi duymak isterim.
Resimlerin hemen altında birde video ekledim. Yapılış aşamalarını merak edenlerin izlemelerini tavsiye ederim.
Youtube kanalımda bu vb. videoları izlemek isterseniz kanalın adresi buradadır: https://goo.gl/4EBA9k
Heyecanlı bir sürecin ardından nihayet projeyi tamamlayabildim. Benim için çok eğlenceli ve keyifli bir süreçti.
Bir seneden uzun bir süredir hiç röylef yapmamıştım. Rölyefin ne kadar zevkli bir sanat olduğunu anımsamış hemde yaptığım projeyi kameraya çekerek kendimi ikinci bir uğraşın içine sokmuş bulundum. Sonra çekilen görüntülerin çeşitli professional yazılımlarla düzenlenmesi, hem Facebook hemde Youtube ortamına aktarılması gibi konularlada uğraşınca birazda yorulduğumu söyleyebilirim.
(Bende de bir huy var başladım-mı o bitecek illaki. Bitmeden rahat edemiyorum. :) )
Bu yüzden birazda yorucu bir süreçti.
Kış boyunca tembel tembel gezmenin, yatmanın ardından ne kadar hantallamış olduğumu fark ettim.
Baharın şu ilk günlerinde hızlı bir başlangıç yaparak üzerimdeki bu rahveti bir çırpıda attım galiba. İyide oldu :)
Rölyef Tablo hakkında ise; bir senenin ardından güzel bir sonuca ulaştığımı düşünüyorum. Özellikle doku bölümüne bayıldım. Fakat bir daha bu çalışmayı yapacak olsaydım biraz daha büyük olurdu.
Bide elimdeki bir kaç küçük ebat levha bittikten sonra kesinlikle bundan sonra 100mikron çalışmam. Çünkü çok ince ve hata riski çok yüksek.
Bu proje hakkında söylemek istediklerim bu kadarla sınırlıdır. Umarım beğenmişsinizdir.
Sormak istediğiniz merak ettiğiniz birşey varsa memnuniyetle(özelden veya bu başlık altında) yanıtlayabilirim...
Bu video http://www.unutulmussanatlar.com/ Sanat sitesine ithafen çekilmiştir.
Serkan Koç
Sormak istediğiniz bir konu olursa aşağıya yazabilirsniz. Cevap vermekten mutluluk duyarım.
Bakır rölyefe merak saranların birincil problemlerinden biride "Bakır Eskitme Nasıl Yapılır" olmuştur. Bu videoda geleneksel yöntemde eskitme nasıl yapılır onu göreceğiz.
Bakır eskitme yöntemleri elbette bununla sınırlı değildir. Web sayfamızı ziyaret ederek diğer eskitme teknik ve yöntemleri detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz: