Farklı bir coğrafyaya, özellikle sert koşulları olan(yaz ayında)bir bölgeye ilk geçişte, adaptasyon süreci başlar. Bu süreç kişinin bünyesine bağlı olarak farklılık gösterebilir.

Mesela yumuşak, serin bir iklimden, sıcaklığın 40 dereceyi geçtiği bir yere gittiğinde, vucut ilk bir kaç gün çok zorlanır. En zoru ilk gündür. Sürekli gölge ararsın ve güneşe çıkmak istemezsin. Çok terlersin. Yorgun hissedersin. Vucut aşırı su kaybeder ve hararet olur.

Bu noktada kontrolu kaybeder ve kaybettiğinden fazla sıvı alırsan metabolizmayı bozarsın. Böbrekler aşırı çalışacağı için yorulur ve konsantrasyon kaybı başlar. Hepsinden önemlisi aşırı minarel kaybeder vucut.

Çok su içmek yerine vucut ısısını soğuk duş alarak azaltmak, serin bir ortamda dinlenerek ve açık alanda bulunmak zorunlu ise, bunu ilk bir kaç gün minimum süre ile sınırlamak gerekir.

Su minik yudumlar halinde içilir. Gün içinde bir kaç tane maden suyu içilmelidir. Çay iyi gelir. 

Gerekli önlemler alınmaz ise kaçınılmaz olarak şunlar oluşur: baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, uyuklama isteği, yüksek ateş, sinir sistemi bozuklukları; sersemlik, yürümede bozukluk, ruhsal durum bozuklukları ve bilinç kaybına kadar gider. Hatta bu durum sıcak koymasına kadar giderse ölüm görülebilir.