.

Öne Çıkan Yayın

Boya Fırçaları Çeşitleri ve Kullanımları

Bu konumuzda  fırça çeşitleri ve kullanımlarına yönelik küçük örnekler verdik.  Fırçaların kullanım şekillerini görmek için video...

Cumartesi, Mayıs 01, 2021

Kayıp Şehir Kekova - Kaleüçağız - Bisikletle Türkiye Turu


Kayıp Şehir Kekova - Kaleüçağız - Bisikletle Türkiye Turu


Yolum Kalkan ve Kaş’tan geçiyor. Kalkan 11 km uzakta. 2 saat sonra Kalkana ulaştım ama bu sefer farklı bir yoldan geldim. Biraz fazla rampa çıktık ama olsun. Yol üzerinde bir çok birbirinden güzel köyden geçtim. 




Tabiki ilk yaptığım şey hemen sahile inip denize girmek oldu. Likya yolunu yürürken bir gece burada otelde konaklamak zorunda kalmıştım. Çünkü hava çok bozmuş, yağmur geliyordu. 

Kalkanda en uygun fiyata kalınabilecek, harika manzarası olan Gül pansiyonda kalmıştım. En ucuz yer burası ama gayet kaliteli bir mekan. Burada daha ucuz bir yer bulamazsınız. Boşuna aramayın.

 

 

Kalkan Gül Pansiyon

Yalıboyu Mah, Şehitler Cad. 7. Sok, 07960 Kaş/Antalya

36.264572, 29.416233

 


 

Kalkanın denizi çok temiz. Mart ayında buradayken dalgalar o kadar şiddetliydi ki görmenizi isterdim. Şimdi sakin. 

Hemen soyundum ve atladım denize. Su akvaryum gibi balıklar çok net görünüyor.

 

 

 

 

 

Denize girip serinledikten sonra yola çıktım. Zaten çok küçük bir yer fazla gezilecek bir yer yok. Sezon kapanmak üzere olduğu için de fazla kalabalık değildi.

 

Şimdi bana dokunmayın!

Defalarca arabayla geçerken melül melül kaputaş plajına yukarıdan bakmanın acısını çıkaracağım.

 

 

Millet arabasını park edecek yer arıyor. Neden? Çünkü yer yok.

Bu benim için hiç sorun değil. Neden?

Çünkü benim bisikletim varrrr. 😁

 

 

Benim beygiri. Zabıta kulübesinin yanına kitledim. Değerli eşyalarımı su geçirmez çantama alıp aşağı indim.

 

İnerkende bolca resim ve video çektim.

Harika bir yer. Giriş ücretsiz. Günübirlik gidilebilecek harika bir yer. Aşağıda küçük bir işletme var. Yeme içme servis ediyor. Duşlar, tuvaletler, soyunma kabinleri gayet temiz.

 

 

Denizi biraz dalgalı ama olsun. Buraya kadar gelmişim, denize girmeden, tadını almadan bırakır mıyım?

 

Biraz eğlenip vakit geçirdikten sonra yola devam…

 

Kaputaş plajından çıkıp 2 saatlik bir sürüş ile Kaş merkeze ulaştım. Kaşta dolaşmak hiç bu kadar rahat olmamıştı.

Daha önce iki defa gelmiştim. İkisinde de sırtımda çanta vardı. Sırt çantalı dolaşmak hele ki yaz sıcağında bazen tam bir eziyet olabiliyor.

Ayaklarına kara sular inme deyimini tam olarak yaşatır sana. Çantan iyi değil ve gereksiz yük taşıyorsan işin zor. Tüm bedenin yorulur. Sırt, bel, ayak ve omuz ağrısı çekilmez olur.

Ama bisiklet bambaşka bir şey. Yükünü o taşır. Oturduğun için rahat ve konforlu hareket edersin. Ayak kasların çalışır ve yorulur. Yol düz veya yokuş aşağı ise giderken dinlenirsin. Bu yüzden yürümek kadar yormaz.

 

Sahilde biraz gezip güzel bir lokantada karnımı doyurduktan sonra kamp yeri aramaya başladım. 

 

Kaş merkezde 3 tane ücretli kamp alanı var.

 

Kaş Camping

Andifli, Hastane Cd. No:3, 07580 Kaş/Antalya

36.199314, 29.632583

 

Kaş Evren Camping

Andifli, Acısu Küme Evleri No:1, 07580 Kaş/Antalya

36.205587, 29.631550

 

Kaşmarin Camping

Andifli Mahallesi,acısu mevkii Fener yanı Kaş/Antalya, 07580 Kaş/Antalya

36.207815, 29.614975

 

Ücretsiz çadır kurabileceğiniz bir kaç yer var.

 

Birincisi

Kaş Belediyesi Halk Plajı

Andifli, 07580 Kaş/Antalya

36.200197, 29.625105

Burası denize sıfır. Denizde genelde dalgalı olur, rüzgar yaz kış çok olur. Sorun değil diyorsanız burada çadır kurabilirsiniz.

 

İkincisi

Beyhan Cenkçi Cd.

Andifli, 07580 Kaş/Antalya

36.199623, 29.623059

Tam bu noktada, yol kenarında çadır kurmaya müsait bir bölüm göreceksiniz. Sıralı çadır kurmuşlardır.  Normalde orada çadır kurmak yasak fakat taşkınlık yapılmadığında izin veriliyor. Yani efendi gibi gidip kalacaksanız sorun olmaz. Polise çadır kurabileceğim bir yer sordum bana burayı tarif etti. Bir çadırlık daha yer vardı ama kurmadım. Ben öyle 35 kişi yanyana çadır muhabbetini sevmiyorum. Bu yüzden onları geçtim daha ileri gittim. 

 

Gözüme daha güzel ve tek başıma olabileceğim bir yer kestirmiştim. Hazır polisten izinde aldık, ha orası, ha burası, ne farkeder deyü, aşağıda resimde görülen yere kurdum çadırı. Beyaz olan tarafa. Siz oraya kurmayın ama. :) Mavi yere kurun  yatın, kimse birşey demez. 

 

 

Neden mi mavi tarafa kurun? Çünkü beyaz olan taraf bir evin girişi. HAHAHAHAH

Gece geç saatte ben oranın bir evin girişi olabileceğini fark edemedim. Çadırı kurdum, yatıyorum. Saat gece 11 - 12 civarı biri geldi kapıyı açtı. Noluyor lan diye çıktım dışarı hemen. Karanlıkta adamı tam seçemedim. Yabancıya benziyor du. “Türk müsün” dedim. İngilizce cevap verdi ve içeri girdi. Bende adam hazır içeri girmiş ve birşey dememiş iken fazla muhabbete girmeyelim dedim gece gece. :D Girdim çadıra yattım. Adamlar orayı kiralamış, kalıyorlarmış meğerse. :))

 

Aslında siz oraya çadır hiç kurmayın en iyisi. :) Arkadaki ağacın üzerine tünemiş bir horoz göreceksiniz. O piçkurusu sabahın dördünde başlıyor ötmeye. Sabah yedi olmuş hala ötüyordu. Biraz ileride başka bir horoz var o ötüyor, bu da onu duyup peşine ötüyor. Uyutmadılar benim. 

Birde yolun karşısında bir evden gece saat 3'te bangır bangır müzik sesi  gelmeye başladı. Ama son ses. 

Herhalde onlar dışarıdaydı. Hadi geceyi evde tamamlayalım dediler, anlıyormusun. Yarım saat falan müzik çaldılar.  Sonra horoz başladı işte. :)

 

 

 

 

 

Kaş Elia A La Carte Restaurant

Çukurbağ Yarımadası, Beyhan Cenkçi Cd. No.7, 07580 Kaş/Antalya

36.197977, 29.611389

 

Bu yol üzerinde polis noktasını geçince çiçekçi göreceksiniz onun yan tarafı da çadır kurmaya müsait bir yer.

 

 

 

2 Ekim

 

Sabahleyin erkenden çadırımı toplayıp merkeze indin. Kahvaltı yapacak bir yer aradım ama her yer kapalıydı. 

Marketten aldığım şeylerle karnımı doyurduktan sonra ana yola dik bir rampadan çıktım. Kaş çıkışına kadar son derece güzel manzara eşliğinde yola devam ettim. Kaş manzarası uzaktan çok güzel. 

 

Demre Kaş yolunda bir noktada yol ikiye ayrılıyor. Sağdan Kekova - Kaleüçağıza, düz giderseniz Demreye direkt gidiyorsunuz. Ben Kekova yolunun çok rampalı olabileceğini düşünüp ve zaten daha önce gördüğüm bir yer olduğu için ana yoldan gitmeye karar verdim. 

Sonradan öğrendim ki Kekova yolu ana yoldan daha düzmüş. Boşu boşuna Demre yolundaki o dik rampaları çıkarak kendimi yormuş oldum.
Nereden bilebilirdim ki? Kekova tarafına baktığımda her yer dağlık tepelik görünüyordu. :D

 

Demre Finike ortalarında bir yerde, yol kenarında, arkasında bir ev, yanında kocaman bir cami olan, etrafı meyve ağaçlarıyla dolu tenha bir işletme gördüm.

 

 

Mola vermek için harika bir yer diye düşündüm. Camiye telefonu şarja bırakıp biraz dinlemek için durdum. Dört ihtiyar masada oturuyorlardı. Aralarından biri: 

“gel yeğen, ayran iç” dedi. 

Selam verdim ve yanlarına oturdum. Çok sıcakkanlı ve misafirperver bu ihtiyarlar. Bana zorla yemek yedirdiler. 

Sonra mekanın sahibi, daha da ihtiyar olan amcasını kolundan tutarak getirip  masaya oturttu. Amcanın gözleri görmüyordu. 


Dedemi hatırladım. O da böyle ihtiyarlamış ve gözleri görmüyordu. Amcayla baya bi sohbet ettim. Yaşlılarla konuşmayı çok severim. Onunda yalnızlıktan canı sıkıyor olmalı ki benimle konuşmaktan mutluluk duyduğunu hissettim. 

 

Bir kaç saat bu mekanda dinlendikten sonra müsaade isteyip yola çıktım.

 

Sonunda yorgun bir şekilde Demre ye vardım. Yaklaşık 54 km. yol katettim. Demre ye son 13 km efsaneydi. Yokuş aşağı indim. Çıktığım dik rampaların ödülüydü.

 

Demre girişinde Burguç şifalı su kaplıcası var. Daha öncede gelmiştim. Tam yol üzerinde olduğu için uğradım ama suyu soğuk olduğu için sadece ayaklarımı sokmakla yetindim. 

Kaplıca dediğin biraz sıcak olur. Bu su gerçekten soğuk. Geçen sene yazın ortasında hava çok sıcakken gelmiştim. Bu kadar soğuk olduğunu hatırlamıyorum. Ayaklarım dondu.

Burguç Şifalı Soğuk Su

Karabucak, 07570 Demre/Antalya

36.233702, 29.960572

 

 

 

Sonra Likya uygarlığı müzesini gezdim. Likya uygarlığının en büyük beş kenti arasında yer alan antik Myra’nın limanı Andriake Antik Kentin de bulunuyor bu müze. 


0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen soru sormadan önce soracağınız konu ile ilgili olan yayınları okuyunuz...