Dökümcülük ve Tarihi
Dökümcülük, özünde metallere şekil verme eylemidir;
insanın doğayı değiştirip dünüştürerek, onu kendi yararı ve estetik duyumu doğrultusunda işleyip yeniden oluşturmasıdır. Dökümcülük, hem bir zanaat hem de sanattır. Dökümcülüğün tarihi son çözümlemede madenciliğin tarihine indirgenebilir. İnsanlığın taş madenciliğinden metal madenciliğine geçtiği Neolitik Çağ, dökümcülüğün de başladığı çağdır. Bir çok topluluk bakır, tunç ve demirden ilk aletleri bu çağda yapmışlardır. Kaltolitik Çağ, bakır ve tunç işlemeciliğinin geliştiği çağ olmuştur. Yakın Doğu halkları köktenci sonuçlara gebe buluşları; hayvanların çekim gücünün koşumlanmasnı; tekerlekli araçları, çömlekçi çarkını tuğlayı bu sayede gerçekleştirebilmişlerdir.
insanın doğayı değiştirip dünüştürerek, onu kendi yararı ve estetik duyumu doğrultusunda işleyip yeniden oluşturmasıdır. Dökümcülük, hem bir zanaat hem de sanattır. Dökümcülüğün tarihi son çözümlemede madenciliğin tarihine indirgenebilir. İnsanlığın taş madenciliğinden metal madenciliğine geçtiği Neolitik Çağ, dökümcülüğün de başladığı çağdır. Bir çok topluluk bakır, tunç ve demirden ilk aletleri bu çağda yapmışlardır. Kaltolitik Çağ, bakır ve tunç işlemeciliğinin geliştiği çağ olmuştur. Yakın Doğu halkları köktenci sonuçlara gebe buluşları; hayvanların çekim gücünün koşumlanmasnı; tekerlekli araçları, çömlekçi çarkını tuğlayı bu sayede gerçekleştirebilmişlerdir.
İlk döküm teknolojisi, eritilmiş sıvı bakırın, genellikle balçıktan yapılmış bir kalıp içine akıtılışı temeline dayanmıştır. İlk döküm ustasından günümüzün döküm operatörüne, bin yılları kapsayan uzun zaman sürecinde dökümcülüğün dayanağı olan bu temel ilke değişmemiştir. Dün olduğu gibi bugünde dökümü yapılacak metal eritilmekte, eritilmiş metal bir kalıba akıtılmaktadır. Değişen, teknolojidir.
Çağımızda en yaygın ve gözde döküm yöntemi, kayıp mum tekniğiyle hassas dökümdür. Bir çok sanayi dalında kullanılan bu yöntem, özellikle kuyumculuk alanında yaygın ve etkin bir biçimde uygulanmaktadır.
Altından dökülmüş, bilinen en eski parça Mezopotamya'da Ur kazılarında bulunan ve yaklaşık 4600 yıl öncesine ait bir heykelciktir. Kayıp mum tekniği Anadolu uygarlıklarınca, eski Yunanlılar, Mısırlılar, Çinlilerce de kullanılmıştır. Aztekler, Mayalar ve İspanyol fethi öncesinde Orta ve Güney Amerika yerlileri ve de Afrika kabileleri de bu tekniğin yabancısı değildi.
Bu tekniğe "Kayıp Mum Tekniği" adı verilmesinin nedeni, dökülecek eşyanın önce mumdan modelinin yapılıp sonra da ısıya dayanıklı bir malzemeyle çerçevelenerek bir kalıp oluşturulması ve kalıp ısıtıldığında mumun eriyip "kaybolması"dır.
Kayıp mum tekniğini yetkinleştiren Florasanlı koruyucu ve heykeltraş Benvenuto Cellini olmuştur. Cellini, 16. yüzyılda bir çok güzel altın döküm gerçekleştirmiştir. Cellini'den sonra kayıp mum tekniği bir çok istisna dışında hemen hemen kullanılmaz olmuştur. Yüzyılımızın başından kayıp mum tekniğine yeniden el atan ve bu tekniği geliştiren bir dişçi olmuştur.
1907'de, Amerikalı dişçi Taggert, çürük kısmı oyulmuş bir dişi eski biçimine sokmak için bir yöntem geliştirdi. O zamana kadar dişler, oyuğa altın ya da gümüş doldurularak eski biçimine sokulurdu. Taggert boşluğa mum doldurup orijinal biçimini verecek bir rötüş yaptıktan sonra, mum modeli çıkarıyor, ısıya dayanıklı bir dolgu maddesine gömüyor ve ısıtarak bu mumu bertaraf ettikten sonra, bunun bıraktığı boşluğa altın döküyordu. Bu dolgu boşluğuna, ya hava basıncıyla ya da merkezkaç kuvvetli bir makinayla metal akıtılıyordu.
Dişçiler kayıp mum tekniğini 25 yıl boyunca kullanadursunlar, kuyumcular bu yöntemi kullanabileceklerini ancak 1930'larda keşfettiler. Bu yöntemi kuyumculuğa uyarlamayı olanaklı kılan etken, mücevherin mum modellerinin hızla çoğaltılabildiği bir kauçuk kalıbın geliştirilmesi oldu. Bir başka deyişle, kuyumcular, dişçilerin kayıp mum tekniğine bir yenilik, "kauçuk kalıp" katarak, hemen hemen her mücevheri çok seri, hassas ve ucuz biçimde, altın, gümüş, platin ve paladyumdan üretir hale geldiler.
Kauçuk kalıbı ilk kez kimin kullandığı bilinmemektedir. New Yorklu kuyumcu Aeron Finelt daha 1932'de bu tekniği kullandığını fakat kendisinden önce de bunu kullanmış olanların varlığını duyduğunu söylemektedir. Günümüzde kayıp mum tekniğini kullanan iki ana grup vardır;
- Doğrudan doğruya mum üzerinde çalışıp tek bir mum model yapan ve bundan bir eşi daha bulunmayan tek bir mücevher döken sanatçı-zanaatkarlar.
- Mücevher modelinden kauçuk kalıp çıkaran ve aynı eşyayı seri olarak üretmek üzere birden çok mum model basan üreticiler.
Ünver Döküm, üretim süreçlerinde Kayıp Mum Tekniğini kullanarak başta kuyumcular olmak üzere, sanayi kuruluşları ve üniversitelerin bu alandaki her türlü ihtiyacını, yılların deney ve bilgi birikimiyle karşılamaktan kıvanç duymaktadır.
Kayıp Mum Tekniği
Bu konunun amacı revetman (hassas döküm alçısı) içine alınan mum modelin kaybettirilmesi ve yerine sıvı metalin dökülmesi tekniğini kısaca açıklamaktır. Kayıp mum tekniğiyle hassas döküm çok eski bir zanaattir.
Kayıp Mum Tekniği Şu Temel İlkeye Dayanır
Bitmiş işin, nihai ürünün mumdan bir modeli ya da örneği yapılır. Bu model boza kıvamında bir alçıyla kaplanır ve alçı donarak katı bir kalıp oluşturulur. Kalıbın ısıtılmasıyla mum model erir, kalıpta bırakılan delikten akar gider, yani "kaybolur". Kaybolan mumun bıraktığı boşluğa erimiş metal dökülür, metal donup katılaşınca kalıp kırılarak içindeki döküm dışarı alınır, böylece orijinal mum modelin maden kopyası çıkarılmış olur.
Bu yönteme, Fransızca "Cire Perdue", Almanca "Wachsausschmeltzverfahren", İtalyanca "Cera Persa", İspanyolca "Cera Perdida", İngilizce "Lost Wax" denir.
Bir çok alanda zanaatkarlar aynı teknikleri kullanarak kendi modellerini, özel makina parçalarını ve nihayet sonsuz çeşitlilikte kuyum ürününü yapabilmektedirler. Günümüzde kuyum eşyası yapımına yönelik geniş uygulamasından ötürü, aşağıda anlatılan yalnızca bu alanla sınırlandırılmıştır. Kayıp mum tekniğiyle döküm konusunda ana halkalar kavrandığında tasarım ve üretimde ufuk sınırsızlaşır.
Dökümün Ana Halkaları
- Mum Modelin Üretilmesi
- Ağaç Dizimi
- Mum Modelin (Ağacın, Salkımın) Açlılanması
- Alçıdan Mum İndirme
- Döküm
- Alçının Temizlenmesi
- Tesviye ve Cila
Kauçuk kalıp yapımı
Kayıp mum tekniğiyle seri dökümde kullanılacak mum modeller bir kauçuk kalıp yardımıyla üretilir. Bu kalıbın yapımı için ise öncelikle bir ANA MODEL gereklidir. Genellikle metalden olan bu ANA veya ORİJİNAL modelin kauçuk kalıbının alınması gerekir. Kauçuk kalıp yapımı için alüminyum kalıp, kalıp kauçuğu vs. gereklidir. Örneğin bir erkek yüzüğü için 50x70x30 mm bir kauçuk kalıp yeterli gelebilir, dolayısıyla alüminyum kalıbın içi boşluğu bu ölçülerde olmalıdır... Kalıp kauçuğu ise vulkanize edilmemiş (pişirilmemiş) kauçuktur, piyasada çeşitli ambalaj şekilleri mevcut olup pişirme sıcaklığı 155oC dolayındadır.
Kalıp kauçuğundan, kalıp ölçülerinde ve kalıplanacak objenin kalınlığına uygun adette parçalar kesilir. Obje, uygun yolluk çubuğu lehimlenerek, kalıbın ortasına yerleştirilir. Alümünyum kalıp Kauçuk Kalıplama Presine yerleştirilip iyice sıkılır ve 155oC'de pişirilir. Daha sonra alüminyum kalıp presten alınır, içinden pişmiş kauçuk kalıp çıkarılır, ortadan neşterle kesilerek ikiye ayrılır ve içindeki obje dışarı çıkarılır. Böylece iki yarıdan oluşan kauçuk kalıp hazırlanmış olur.
Mum İndirme Döküm:
Bu işlemde, alçılanmış derecedeki mumm dışarı atılır ve mumun yerinde, döküm sırasında erimiş metalle dolacak olan boşluk kalır. Bunun için derece (fanus) 150oC'a ısıtılmış fırına, sap deliği altta kalacak şekilde, dikie yerleştirilir (eriyen mumun yerçekimiyle dışarı akabilmesi için sap deliği altta kalmalıdır). Fırının sıcaklığı yavaş yavaş artırılarak alçı üreticisinin tavsiyesi dikkate alınarak alçı pişirilir. Başka bir mum indirme yöntemi de Buharlı Mum İndirmedir. Derece bir saat süreyle buharlı mum indirme kabinine konulur (buhar, mumun %90'ını alır). Bu sürenin bitiminde bir maşa yardımıyla derece buharlı kabinden alınır, 30 - 60 dakika kadar kenarda bekletilir. Daha sonra 150oC sıcaklıktaki fırına, sap deliği altta kalacak şekilde dikine yerleştirilir ve fırın sıcaklığı mum indirme-alçı pişirme diyagramı uyarınca yavaş yavaş artırılarak 730oC'a çıkarılır.
Döküm
Alçılanmış fanus (derece), uygun biçimde pişirilirken, pişirmenin son bir saatlik bölümünde döküm için gerekli hazırlıklar yapılır. Daha önceden dökülmek üzere hazırlanan maden gözden geçirilip bir kenara ayrılı; fırının sıcaklığı fanusun döküm anında sahip olması gereken sıcaklığa ayarlanır ve devamlı olarak kontrol edilir; döküm makinesi son kez gözden geçirilip eksikleri giderilir. Derecenin içindeki boşluğa, yani mum modelin kaybolmasıyla oluşan boşluğa, erimiş metal hızla gönderilir.
Vakum Döküm
Döküm derecesinin hazırlanması işleminde delikli fanuslar kullanılır. Bunların da yakalı (flanşlı) veya yakasız (flanşsız) olmak üzere iki çeşidi vardır ve döküm mekinesinin tipine göre kullanılırlar. kimi makineler iki türlü fanusun da kullanılabileceği tarzda üretilmişlerdir.
Bu makinelerde indüksiyon ısıtma ve vakum/yüksek basınç fonksiyonu ile, mükemmel hassas sonuçlar yakalanabilir. Koruyucu gaz altında ergitme ve vakum özellikleriyle oksidasyon önlenebilir. Bu sistem taşlı döküm içinde en idealidir. Potanın içine yerleştirilen termokulp, kesin sıcaklık ölçümü ve ayarlanan sıcaklığın sabit kalmasını sağladığı gibi kılıf da (stopper) pota deliğine tıpa görevi görür. Dökğm sıcaklığına ulaşınca stopper yukarı doğru kalkar ve maden, potanın hemen altına yerleştirilen, vakum altındaki fanusa akarak döküm gerçekleşir. Madenin potaya doldurulması ve fanusun yerleştirilmesi dışında tüm işlemler otomatik olarak da kontrol edilebilir. Bu tür makinalar genelde haricen soğutma suyuna, koruyucu gaza (azot, argon vb.), vakum pompası ve hava kompresörüne ihtiyaç duyarlar.
Gerekli Bilgiler:
Bazı metaller için Fanus döküm sıcaklık tablosu
ALAŞIM | ERİME SICAKLIĞI | METALİN NUMA ORANI | FANUSUN DÖKÜM SICAKLIĞI (oC) |
Gümüş (has) Gümüş (Sterlin) Altın 10K Sarı Altın 14K Sarı Altın 18K Sarı Altın 10K Beyaz Altın 14K Beyaz Altın 18K Beyaz Berilyum Bakırı Platin Alüminyum Herculoy Bron-Wite Silikon Bronzu Lehim Reyat | 961 893 907 879 927 1052 996 943 982 1773 649 927 843 971 307 927 | 10.5/1 10.5/1 13/1 14/1 16/1 13/1 14/1 16/1 8/1 22/1 2.7/1 9/1 8/1 9/1 8/1 9/1 | 430 430 510 480 480 540 510 480 430 870 200 480 480 480 Oda Sıcaklığı 480 |
Not :
|
Bazı metaller için katlı ağırlıklar:
Platin | Sterlin gümüşünün 2.063 katı Paladyumun 1.788 katı 14K sarı altının 1.650 katı |
Bakır | Sterlin gümüşünün 0.895 katı Alüminyumun 3.311 katı |
Sikke Gümüşü | Has gümüşün 0.995 katı |
Sterlin Gümüşü | Has gümüşün 0.998 katı 14K sarı altının 0.796 katı Bakırın 1.163 katı Alüminyumun 3.852 katı Platinin 0.485 katı |
14K Sarı Altın | Sterlin gümüşünün 1.257 katı Palladyumun 1.089 katı Platinin 0.609 katı |
ALTIN İÇERİĞİ | ||
1K 10K 14K 18K 24K | = = = = = | 0.04167 0.41670 0.58400 0.75000 1.00000 |
Alçı Su miktarını gösteren tablo
Üstteki rakamlar alçı miktarlarını (gram olarak),
alttaki rakamlar su miktarlarını (cc olarak) gösterir.
(Su / Alçı : 38 /100) Fanus Boyu (mm) | |||||||||||||||
Fanus Çapı (mm) | 120 | 130 | 140 | 150 | 160 | 170 | 180 | 190 | 200 | 210 | 220 | 230 | 240 | 250 | |
70 | 625 238 | 675 257 | 725 276 | 780 296 | 830 315 | 880 334 | 935 355 | 987 375 | 1039 395 | 1091 415 | 1143 434 | 1195 454 | 1247 474 | 1299 493 | |
80 | 815 310 | 880 334 | 950 361 | 1020 388 | 1085 412 | 1150 437 | 1220 464 | 1288 489 | 1356 515 | 1423 541 | 1491 567 | 1559 592 | 1627 618 | 1694 644 | |
85 | 920 350 | 995 378 | 1070 407 | 1150 437 | 1225 466 | 1300 494 | 1380 524 | 1457 554 | 1533 583 | 1610 612 | 1687 641 | 1763 670 | 1840 699 | 1917 728 | |
90 | 1030 391 | 1115 424 | 1200 456 | 1290 490 | 1375 523 | 1460 555 | 1545 587 | 1631 620 | 1717 652 | 1803 685 | 1888 718 | 1974 750 | 2060 783 | 2146 815 | |
100 | 1270 483 | 1380 524 | 1485 564 | 1590 604 | 1695 644 | 1800 684 | 1910 726 | 2016 766 | 2122 806 | 2228 847 | 2334 887 | 2441 927 | 2547 968 | 2653 1008 | |
110 | 1540 585 | 1665 633 | 1795 682 | 1925 732 | 2050 779 | 2180 828 | 2340 889 | 2470 939 | 2600 988 | 2730 1037 | 2860 1087 | 2990 1136 | 3120 1186 | 3250 1235 | |
120 | 1830 695 | 1985 754 | 2135 811 | 2290 870 | 2440 927 | 2595 986 | 2745 1043 | 2898 1101 | 3050 1159 | 3203 1217 | 3355 1275 | 3508 1333 | 3660 1391 | 3813 1449 | |
125 | 1985 754 | 2155 819 | 2315 880 | 2485 944 | 2650 1007 | 2815 1070 | 2980 1132 | 3145 1195 | 3310 1258 | 3475 1320 | 3640 1383 | 3805 1446 | 3970 1509 | 4135 1571 |
(Su / Alçı : 40 /100) Fanus Boyu (mm) | |||||||||||||||
Fanus Çapı (mm) | 120 | 130 | 140 | 150 | 160 | 170 | 180 | 190 | 200 | 210 | 220 | 230 | 240 | 250 | |
70 | 615 250 | 675 270 | 725 290 | 780 312 | 830 312 | 880 352 | 935 374 | 985 394 | 1040 416 | 1090 436 | 1145 458 | 1195 478 | 1245 498 | 1300 520 | |
80 | 815 326 | 880 352 | 950 380 | 1020 408 | 1085 434 | 1150 434 | 1220 488 | 1290 516 | 1355 542 | 1425 570 | 1490 596 | 1560 624 | 1625 650 | 1695 678 | |
85 | 920 368 | 995 398 | 1070 428 | 1150 460 | 1225 490 | 1300 520 | 1380 552 | 1455 582 | 1535 614 | 1610 644 | 1685 674 | 1765 706 | 1840 736 | 1915 766 | |
90 | 1030 412 | 1115 446 | 1200 480 | 1290 516 | 1375 550 | 1460 584 | 1545 618 | 1630 652 | 1715 686 | 1805 722 | 1890 756 | 1975 790 | 2060 824 | 2145 858 | |
100 | 1270 508 | 1380 552 | 1485 594 | 1590 636 | 1695 678 | 1800 720 | 1910 764 | 2015 806 | 2120 848 | 2230 892 | 2335 394 | 2440 976 | 2545 1018 | 2655 1062 | |
110 | 1540 616 | 1665 666 | 1795 718 | 1925 770 | 2050 820 | 2180 872 | 2340 936 | 2470 988 | 2600 1040 | 2730 1092 | 2860 1144 | 2990 1196 | 3120 1248 | 3250 1300 | |
120 | 1830 732 | 1985 794 | 2135 854 | 2290 916 | 2440 976 | 2595 1038 | 2745 1098 | 2898 1160 | 3050 1220 | 3200 1280 | 3355 1342 | 3510 1404 | 3660 1464 | 3815 1526 | |
125 | 1985 794 | 2155 862 | 2315 926 | 2485 994 | 2650 1060 | 2815 1126 | 2980 1192 | 3145 1258 | 3310 1324 | 3470 1388 | 3640 1456 | 3810 1524 | 3970 1588 | 4140 1656 |
0 yorum:
Yorum Gönder
Lütfen soru sormadan önce soracağınız konu ile ilgili olan yayınları okuyunuz...