.

Öne Çıkan Yayın

Boya Fırçaları Çeşitleri ve Kullanımları

Bu konumuzda  fırça çeşitleri ve kullanımlarına yönelik küçük örnekler verdik.  Fırçaların kullanım şekillerini görmek için video...

Çarşamba, Eylül 11, 2013

Porselen Boyama Sanatı

Porselen Boyama Sanatı

Diğer sanat dalları gibi gelişme göstererek bugünkü çok olanaklı ve çeşitli haline gelmiştir.
Porselen boyaları kimyasal ve mineral boyalardan elde edilir. Toz halindeyken sanatçı tarafindan terebentin esansi, lavanta, karanfil veya rezene yağı gibi yağlarla karıştırılarak kıvama getirildikten sonra sırüstü porselene firça veya divitle uygulanır. Bazı desenlerin boyanması aralarda fırınlama gerektirebileceği gibi bazı tekniklerde bir defa fırınlama da yeterli olabilir. Porselen icin özel olarak yapılmış fırın dikkatlice yerleştirilerek saatte 250-350 C ısıtılarak nihai olarak 760-825 C'ye çıkarılır. Tamamen soğuduktan sonra porselen parçalar çıkarılır. Eğer 24 ayar altın  kullanıldıysa fırından çıktıktan sonra cam elyafı veya özel bir kum ile parlatılır. Bugün üretilen porselen boyalarıyla boyanan parçalar bulaşık makinesinde bile yıkanabilecek kadar dayanıklı yapılmaktadır.



Porselenin Kısa Tarihi
MS.1000 de Çin’ de başladı. Portekizli denizciler tarafından gemilerle Avrupa’ya getirildi. İlk kez Marco Polo tarafından porselen olarak adlandırıldı.

Porselen Avrupa soyluları için prestijin simgesi haline gelince uzun yıllar boyunca formülünün keşfi için servetler harcandı. Nihayet Çin’deki ilk üretimden yaklaşık 700 yıl sonra 1707’de Avrupa’nın ilk porseleni Almanya Meissen’de üretildi. Porseleni oluşturan üç ana hammadde Kuvars, Feldspat ve Kaolendir. Kimi ülkelerin porselenlerinin daha ünlü olmasının temel nedeni; o ülke topraklarında bu ana hammaddelerin daha yüksek kalitede bulunmasıdır. Porselen dekorasyonu uzun ve zahmetli bir süreç olan porselen üretiminin son aşamasıdır. Dünyada üretilen porselenlerin sadece %1 i el ile dekorlanmaktadır ve bu el dekorlu ürünler yıllar geçtikçe değerlenerek antika olacaktır.

Porselen ve porselen boyama sanatı  Çin'den Avrupa'ya 17. yüzyılda  gezginler aracılığıyla gelmiş, ve önce Dresden civarında bulunan Meissen şehrinde Hans Friedrich Böttger tarafindan birçok denemelerden sonra "arcanum" olarak adlandırılan porselen hamuru formülünün keşfiyle zaman içinde bütün Avrupa'ya yayılmıştır. Porselen formlar önceleri Çin porselenleri taklit edilerek desenlenmiş, sonra kraliyet ve prenslik ailelerinin bu sanata verdikleri önem nedeniyle büyük çeşitlilik gösteren prestijli bir yüksek sanat formu haline gelmiştir. Bunda gelişen teknolojik olanaklar, fırınların kalitelerinin yükselmesi, kullanılan malzemelerin daha rafine hale gelmesi ve formüllerinin geliştirilmesi kadar en yetenekli porselen ressamlarının becerilerini porselen üzerinde sergilemelerinin de büyük rolü olmuştur.

Avrupa'da porselen eşya gerek dekoratif amaçla gerek günlük kullanım için yapılırken Osmanlı Sarayı da bu formlara büyük ilgi duymuş, bilhassa Avusturya ve Almanya'daki fabrikalarda Osmanlı'nın geleneksel kullanımına uygun kapaklı aşure kapları ve sürahileri gibi porselen eşyalar üretilmiştir. Bunların bir çok örnekleri Topkapı Sarayı koleksiyonlarında bulunmaktadir. Ayrıca 18. yüzyılda Türk orkestrası veya Osmanlı adı altında Türk temalı figurinler moda olmuş, bugüne kadar Meissen ve Hoechst fabrikalarında aynı kalıpların üretimi devam edegelmiştir. Bugün el boyaması porselenler prestijli resmi hediyeler olarak verilmekte, kaliteli olarak dekore edilmiş evlerin ve seçkin mağazaların masa ve vitrinlerini süslemektedirler.

19. yüzyılda gerek savaşlar, ihtilaller ve göçler, gerekse mali desteklerin azalması bu sanat dalını da fazlasıyla etkilemiştir. Ayrıca 20. yüzyılın başlarında sanayi devrimi ile birlikte ticari amaçlı baskı desen tekniğinin bulunmasıyla da yüksek maliyeti bulunan el dekorasyonu unutulmaya yüz tutmuştur. Bunların tek istisnasi aynı devrede bu sanatı değişik özel fabrika ve atelyelerde çok geliştiren İngiltere örneğidir. Ancak bir süre sonra dekoratif el sanatlarının tekrar değer kazanmasıyla canlanan elle porselen boyama çeşitli ülkelerde devletçe de desteklenmeye başlamıştır. Bunlara örnek olarak Macaristan'da Herend, Almanya'da Meissen ve Dresden, Rusya'da Lomonosov, Fransa'da Sevres Fabrikalarını gösterebiliriz. Türkiye'de de çini ve porselen sanatı benzer süreçlerden geçerek bugünkü durumuna gelmiştir. Halen Yıldız Porselen Fabrikası kısıtlı da olsa el dekoru porselenler üretmektedir. Bunun yanında dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de özel atelyelerde ve fabrikalarda satış amaçlı el dekoru porselenler yapılmaktadır.

Esin Alptuna çalışmaları

Daha fazla Örnek gör: Tıklayınız...

Porselenin üstüne arzu edilen herhangi bir desen uygulanabilir. Ancak bu mutlaka porselen boyama tekniğini bilmek ve uygulayabilmekle mümkündür. Örneğin portre  yapılırken portre yapma tekniğinin yanında özel renkler ve bir çok fırınlama gerekir. İnsan ve çeşitli hayvan resimleri için de anatomi bilgileri, manzara deseni için peysaj ve perspektif, çiçekler icin botanik, kuşlar için ornitoloji bilgisi vs. gerekir. Sanatçı bu nedenle desenine başlamadan önce çeşitli kitaplardan veya başka kaynaklardan faydalanarak ön çalışma ve araştırma yapmak zorundadır. Değişik sanatçılarla çalışmak, olanak bulunduğunda çeşitli müzelerin porselen koleksiyonlarını görmek, fabrika ve atölye ziyaretleri sanatçının esinlenmesi, bilgilenmesi ve kendini geliştirmesi için gereklidir.

Porselen boyama derslerinde öğrenci önce boyayı paletle karıştırma ve çeşitli fırça darbeleri yapmayi öğrenir. Eğitmenin öngördüğü desenler ilk bir kaç ayda kolaydan başlıyarak zora doğru yapılır. Bunlar bitirildikten sonra öğrenci eğitmenin gözetiminde kendi arzu ettiği veya tasarladığı desenlere geçebilir.

Boyamaya en elverişli porselenler sırlanmış sütbeyazı rengi olan parçalardır. Başlangıç için düz tabaklar daha uygun olabilir. Daha sonra fincan, kupa, vazo gibi içbükey veya dış bükey satıhları olan formlar kullanılabilir.



Kaynaklar:
http://www.unutulmussanatlar.com/2012/12/turk-bezeme-sanat.html

Alexiev, Dony, Motifs sur Porcelaine et l'Histoire de Porcelaine, Paris, 1989.
Altun, Ara (Editor), The Story of Ottoman Tiles and Ceramics, Istanbul, 1997.
Aslanapa, Oktay, Pottery and Kilns From the Iznik Excavations, Istanbul, 1970.
Atterbury, Paul, The History of Porcelain, New York, 1982.
Baer, Winfried, Berlin Porcelain, Washington D.C., 1980.
Carswell, John, Blue and White; Chinese Porcelain and its Impact on the Western World, University of Chicago, 1985.
Cox, Warron, Pottery and Porcelain, New York, 1953.
De Boulay, Anthony, Chinese Porcelain, London, 1963.
Flügel, Barbara/Schmidt-Ibach, Ulle, Meissener Manier, Stutgart, 1990.
Geissler, Uwe, Peindre Sur Porcelaine, Paris, 1997.
Hyvönen, Heikki, Russian Porcelain: Vera Saarela Collection, Espoo, Finland, 1982.
Koshiba, Shigehiko, Flora Danica: 1790 – 1990 Japan, 1989.
Küçükerman, Önder, Yıldız Çini Fabrikası, Istanbul, 1987.
Lippert, Catherine Beth, 18th Century English Porcelain, Indianapolis, 1987.
Öz, Tahsin, Turkish Ceramics, Istanbul, 1957.
Pelichet, Edgar, Merveilleuse Porcelaine de Nyon, Lausanne, 1985.
Pinot de Villechenon, Marie Noelle, Sevres ( in French ), London , 1993
Pinot de Villechenon, Marie Noelle, Sevres ( in English ), London , 1997
Schira, Georges Miserez, Peinture Sur Porcelaine, Vol I + II, Lausanne, 1985.
Sikota, Gyözö, Herend, Budapest, 1992
Sonntag, Hans, Die Sprache der Blumen: Meissener Porzellan, Leipzig, 1995.
Vadas, Jozsef, Herend, Budapest, 1992.
Ziffer, Alfred, Porzellan, München, 1993.




0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen soru sormadan önce soracağınız konu ile ilgili olan yayınları okuyunuz...