.

Öne Çıkan Yayın

Boya Fırçaları Çeşitleri ve Kullanımları

Bu konumuzda  fırça çeşitleri ve kullanımlarına yönelik küçük örnekler verdik.  Fırçaların kullanım şekillerini görmek için video...

Çarşamba, Kasım 14, 2012

Fotoğrafçılık Sanatı

Fotoğrafçılık



Fotoğrafçılık, kamerayla ışığı hassas bir yüzey üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir.
İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir. Teknik olarak lensler, bir pozlamada ışığa duyarlı yüzeye (sensör) yansıyan veya yayılan ışığa odaklanmak için kullanılırlar. Bir elektronik görüntü sensöründe fotoğraf, her bir piksele elektrik yüklenmesi ve elektronik olarak bu fotoğrafın işlenmesi sonucu oluşur.


Etimoloji

Bildiğimiz kadarıyla Mart 14 1839'da Sir John Herschel Royal Society of  London'da bir dersinde fotoğrafçılık (photography) kelimesini dünyaya tanıtmıştır. Ancak aynı senenin 25 Şubat'ında Vossische Zeitung adında bir gazetede Johann von Maedler bu kelimeyi kullanmıştır. Fotoğrafçılık (photography)kelimesi Yunanca'dan gelmektedir; φωτός (phōtos).



Tarihçe:

Fotoğrafçılık birkaç teknik buluşun bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur. İlk fotoğraflar yapılmadan uzun zaman önce Çinli filozof Mo Di ve Yunan matematikçiler Aristoteles ve Öklid M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda bir iğne deliği kamerasından bahsetmişlerdir. MS 2. yüzyılda Bizanslı matematikçi Anthemius deneylerinde bir tür karanlık oda kullanmıştır. Ünlü optik bilimcisi İbn-i Heysem'in (965-1040) karanlık odalar ve iğne deliği kamerası hakkında araştırmaları vardır. Albertus Magnus (1193-1280) gümüş nitrat'ı keşfetti ve Georges Fabricius (1516-1571) gümüş klorür'ü keşfetti. Wilhelm Homberg 1694 yılında bazı kimyasalları ışığın nasıl kararttığını (fotokimyasal etki) açıklamıştır. Fransız yazar Tiphaigne de la Roche'nin 1760 senesinde yayınlanan Giphantie adlı romanında fotoğrafçılığın ne anlama geldiği hakkında önemli yorumlar yapmıştır.
19. yüzyılın ilk on senesinde icat edilen fotoğrafın (kamera yolu ile) resim ve heykel gibi geleneksel sanatlardan daha fazla bilgi ve ayrıntı yakaladığı görülmüştür. 1820 senesinde kimyasal fotoğrafçılığın keşfedilmesi modern fotoğrafçılığın önemli dönüm noktalarında biri olmuştur. İlk kalıcı-iz bırakan fotoğraf (photoetching) Fransız mücit Nicéphore Niépce tarafından 1822 senesinde üretilmiştir. Ancak Niepce fotoğrafı çoğaltmak isterken malesef tahrip etmiştir. 1825 senesinde ise Niepce yeniden başarılı olmuştur. İlk kalıcı doğa fotoğrafını (View from the Window at Le Gras) karanlık oda ile 1826 senesinde yapmıştır. Ancak fotoğraları çok uzun sürede çekim yapabildiği için (8 saat) yeni sistemler üzerinde çalışmıştır. Louis Daguerre ile birlikte, 1816'da Johann Heinrich Schultz tarafından keşfedilen gümüş ve kireç karışımlarının ışığa maruz kaldığında kararmasının sonucu olarak gümüş bileşimlerle çalışmışlardır. Niépce 1833 yılında öldü, fakat Daguerre çalışmalarına devam etti. Daguerre 1838'de, Paris sokaklarının [dagerreyotipi]sini çekerken bir yaya ayakkabasını boyatıyordu (pozlamada görülebilecek kadar uzun bir süre-birkaç dakika) ve bu fotoğraf dünyanın ilk insan fotoğrafı olarak kabul edilmiştir.En sonunda Fransa 1839 yılında Daguerre'nin buluşunu tüm dünyaya Fransa'nın hediyesi olarak tanıtma sözü karşlığında (ki bunu gerçekleştirmiştir) Daguerre 'ye emekli aylığı ödemeyi kabul etmiştir.

Bu arada, Hercules Floransa ve İngiliz mücit William Fox Talbot zaten 1832 yılında Brazilya'da Photographie olarak adlandırdığı çok benzer bir işlemle daha önceden gümüş işleme resimi düzeltebilmişlerdir ancak bunu gizli tutmuşlardır. Talbot, Daguerre'nin icadını duyduktan sonra insanların kolayca portre fotoğraflar çektirebilmeleri için kendi işlemini saflaştırmıştır.
1840'ta Talbot negatif görüntüler oluşturan kalotip işlemini icat etmiştir. Talbot'un 1835 basımlı "Oriel window in Lacock Abbey" adlı fotoğrafı bilinen en eski negatiftir. John Herschel'in birçok yeni yönteme önemli katkıları olmuştur. Herschel cyanotype işlemini icat etmiştir, bugünkü ozalit (mavi baskı). Herschel fotoğrafçılık,pozitif,negatif gibi terimleri kullanan ilk kişidir.
19. yüzyıl boyunca fotoğrafik cam levhalar ve baskı alanında birçok gelişmeler yaşanmıştır. 1884 senesinde George Eastman fotoğrafik levhaların yerini alacak olan film'i icat etmiştir. 1908 senesinde Gabriel Lippmann, Lippmann levhası olarak da bilinen girişim fenomenine dayalı ışığın fotoğrafik olarak yeniden çoğalması metoduyla fizik alanında Nobel Laureate'i kazanmıştır.

Türler/İşlemler


Siyah-Beyaz
Tüm fotoğraflar aslında monokromdu yani siyah-beyazdı. Renkli film kullanılabilir hale getirildiği zaman dahi siyah-beyaz filmler hem düşük maliyeti hem de fotoğraflar "klasik" görünüm verdiği için uzun seneler renkli filmlere karşı baskınlığını korumuştur. Şunu da belirtmek lazım ki tüm siyah beyaz resimler sadece siyah ve beyaz değildir,işlemelere bağlı olarak başka renkler de barındırırlar. Bazı tam renkli dijital fotoğraflar çeşitli teknikler kullanıp işleyerek siyah-beyaz hale getirilebilir. Hatta bazı üretici firmalar sadece monokrom fotoğraf çekebilen dijital makineler üretmiştir.

Renkli 

Renkli Fotoğraf 19. yüzyılın ortalarından itibaren icat edilmiş ve geliştirilmiştir. Renkli fotoğraflar üzerinde yapılan ilk deneyler son derece uzun pozlamalar gerektirmiş (saatler hatta bazen günler) ve beyaz ışığa maruz kalan renkli fotoğraflar kısa sürede solmuştur.
İlk kalıcı renkli fotoğraf, 1855 senesinde fizikçi James Clerk Maxwell'in üç renk ayrımı ilkesine dayanarak 1861 senesinde çekilmiştir.

Dijital Fotoğrafçılık


Dijital fotoğrafçılık
Tam-spektrometre, ultraviyole ve infrared 
İşlev

Kontrol Ayarları Açıklamalar
Fokus (lens) Görülen bir nesnenin pozisyonu veya daha net bir görüntü üretmek için gerekli bir optik cihaz ayar the adjustment :
Diyafram Diyafram olarak kullandığımız terimin İngilizcede iki farklı şekilde kullanılıyor olması biraz kafa karıştırıcıdır. ‘Diaphragm’ ile anlatılan geçen ışık miktarını ayarlayan yapraklı mekanizma iken bizim burada kullandığımız diyafram ‘Aperture’ terimine karşılık gelir ve ‘Açıklık’ kelimesi ile ifade edilebilir. Açıklığın çapını, dolayısıyla da geçen ışığın miktarını belirleyen bu yaprakların hareketidir.
Enstantane Fotoğraf makinesinde, ışıklama süresini belirlemek için kullanılan Işık Düzeneği; Obtüratörün açılması ile kapanması arasında geçen zaman; yani, ışığa duyarlı alanın ışık aldığı süre
Beyaz Ayarı Beyaz bir nesneye renkli ışık tuttuğunuzda, nesne o ışığın renk tonlarında görünür. Farklı ışık kaynakları farklı renk sıcaklıklığına sahiptir ve bu da sahnenin renkleri üzerinden doğrudan etkiye sahiptir. Güneş ışığı, gölgeden, gölge de evimizdeki lambalardan farklı renk sıcaklığına sahiptir. Beynimiz ortamdaki ışık kaynağına göre irisimizi kullanarak pozlamayı yaptığı gibi, normal bir şekilde görebilmemiz için ışığın rengini de yorumlar. Dijital fotoğraf makinesinin beyaz dengesi özelliği de ışık sıcaklığındaki bu farkları ayırt edecek şekilde tasarlanmış ve filmli dönemde kullanılan film ve filtrelerin yerine geçmiştir.
ISO Bizim fotoğrafçılık terimlerinden ISO ile kastetmek istediğimizi aslında ‘ISO Speed’dir yani ‘ISO hızı’dır. Genel kullanımda sadece ISO kullanıldığı için sitemizde de sadece ISO olarak geçecek. ISO, optik algılayıcının ışığa duyarlılığını belirtir yani ISO arttırkça optik algılayıcı ışığa karşı daha hassas olacaktır.




Altın Oran

Altın Oran, matematikten sanata kadar pekçok bilim ve sanat dalında gözlenen veya uygulanan geometrik orandır. Fotoğrafçılık için de önemli bir yer teşkil etmektedir. Fotoğrafçılıkta kompozisyon oluştururken basit bir şekilde uygulayarak dengeli bir kadraj oluşturmamızı sağlar. Kısaca özetlemek gerekirse kadrajımızı dikey ve yatay olarak 3 eşit parçaya hayali olarak böleriz. Kadrajımızdaki ilgi noktasını bu oluşan yeni bölümlerin birinin ortasına varsa diğer önemli unsuru diğer noktaya yerleştirerek kolay anlaşılır estetik bir fotoğraf elde edebiliriz. Bu teknik fotoğrafçılığın kabul görmüş ve genel olarak uygulanan tekniklerinden biridir.
Modern fotoğraf makinelerinde vizörden bakıldığında genel olarak gridler üzerinde altın noktalar mevcuttur.



Kompozisyon (görsel sanatlar)
Kompozisyon, görüntü alanındaki nesnelerin kabul görmüş genel estetik kurallarına bağlı olarak konumlandırılmasıdır. Fotoğrafımızın sınırlarını belirleyen dikdörtgen çerçeveye ise kadraj denir. Kompozisyonumuz içinde ilgi çekici noktaya (renk farkı, ışık farkı, canlılık, durağanlık) ilgi merkezi denir. İlgi merkezi gene kabul görmüş altın orana göre yerleştirilebilir. Fotoğrafçılıkta genel kabul görmüş kuralların uygulanması zorunlu olmamakla birlikte kurallara uymak genel olarak fotoğrafın anlaşılabilirliğini ve başarısını artırmaktadır.


HDR

HDR (High Dynamic Range), fotoğraf sanatında çekilmiş fotoğrafa uygulanan bir tekniktir.

Ne işe yarar? En az üç adet çekilmiş aynı kadraja ait farklı pozlanmış fotoğraflar yazılım sayesinde karanlık ve aydınlık yerleri belli bir mantık dahilinde yeniden değerlendirilerek dördüncü ve göze hitap eden bir fotoğraf oluşturulur. 0 poz değerinde karanlık çıkan yerler + pozlanmış kareden, aydınlık çıkan yerler - pozlanmış kareden alınır. Böylece ışık dengesizliklerinin olduğu ve detayların kaybolduğu fotoğraflardan tüm detayların barındıran HDR uygulanmış kare elde edilir.


HDR'nin Uygulanması 
Üç kareden HDR uygulanacaksa fotoğraf örneğin 0, +2, -2 pozlama değerleri ile üç kare çekilir. Makinenin düşük gürültü oluşturduğu ASA değerlerinde çekilmesi oluşacak fotoğrafın kalitesini etkileyecektir. İyi bir sonuç için doğru çekilmiş fotoğraflara, doğru şekilde bu teknik uygulanmalıdır. Çekilen fotoğraflar bilgisayarda HDR hazırlamakta kullanılan yazılımlara aktarılarak HDR görüntü oluşturulabilir.

Yalancı HDR
Fotoğrafta hareketli alanların olduğu durumlarda, tripod gibi sabitleyici olmadığı gibi durumlarda HDR uygulanacak kompozisyon tek bir fotoğraftan oluşabilir. Tek bir fotoğrafa HDR uygulanmasına Yalancı HDR denir. Ancak fotoğraf RAW formatında çekildiyse tek kareden HDR yapmak mümkündür. Bu uygulamada karlanma problemi ortaya çıkabilir.

HDR uygulama alanı:

HDR her fotoğrafa uygulanmaz. Özellikle bulutlu havalarda veya iç mekanda çekilen fotoğraflarda iyi sonuç verecektir. İyi bir HDR için uzun pozlama ile çalışılıyorsa üç ayak, düşük asalı ve üç tane (0, +Poz, -Poz) çekilmiş fotoğraf ve bunlardan HDR'yi oluşturmak için yazılım gerekmektedir. Günümüzde gelişmiş bazı DSLR'lerde makine içinden fotoğraf çekilirken veya çekim sonrasında(Pentax K20D) yazılımla HDR yapılabilmektedir.


Güneşli Hava f/16 Kuralı (fotoğrafçılık)

Güneşli açık bir günde ışığın önden vurduğu bir konunun fotoğrafını çekerken; hangi filmi-sensörü kullanıyorsanız kullanın, doğru pozlandırma değerleri diyafram için f/16, enstantane için ise kullandığınız filmin hızına en yakın 1/ ISO değeridir. Örneğin filminizin hızı (ISO/ASA değeri) 100 ise kullanmanız gereken enstantane değeri 1/125, ISO 50 ise 1/60 olmalıdır. Ancak eğer silüet fotoğrafı çekilmiyorsa güneşin kadrajın içinde veya yakınında olmaması gerekir ve bu kurallar silüet fotoğraflarında geçerli değildir. Ayrıca kullanılan filmin hızı DIN veya GOST değerleri ile ölçülüyorsa bu kuralları uygulamadan önce film hızını ISO/ASA değerine çevirmek gerekir.

Panorama

Panorama, fiziksel anlamdaki bir alanın geniş açıyla herhangi bir görünümüdür. Boyama, çizim, fotoğraf, film / video veya üç boyutlu bir modelde uygulanabilir. Ayrıca, hareketli resim terimi (pan, pannig, panama; kamerayı döndürerek elde edilen görüntü) panoramadan türetilmiştir.
Kelime aslında İrlandalı ressam Robert Barker tarafından Edinburgh'un panoramik resimlerini tanımlamak için icat edilmiştir. Silindirik bir yüzeye gösterilen resimler, silindirin içinden incelenmiştir. Bu çalışmalar 1792 yılında Londra'da panorama adıyla sergilendi. Büyük boyutlu panoramaları sergilemek amacıyla inşa edilen yapılara panaromik yapılar denir. Silindir biçiminde olan ve ışığı üstten alan bu yapılarda, resim tüm düşey yüzeyleri kesiksiz olarak kaplar ve silindirin tabanında bulunan yükseltilmiş bir platformdan seyredilirdi. Bu türden ilk gösteri 1799'da Paris'te R. Fulton tarafından yapılmıştır. Panorama yapılarında genellikle doğal görüntüler ve savaş sahneleri sergilenirdi. 19. yüzyılda, panoramik resim ve modeller, manzara ve tarihi olayları temsil etmenin popüler bir yoluydu.



Kirlian fotoğrafçılığı
Kirlian fotoğrafçılığı, yüksek voltajlı, yüksek frekanslı, düşük amperli elektrik alanına dayalı aygıtlarla nesnelerden yayılan birtakım ışınımları fotoğrafik olarak saptamayı amaçlayan elektrografik fotoğrafçılık tekniğine verilen addır.

Sovyetler Birliği dönemindeki çalışmalar
1939'dan sonra Kirlian'ın buluşu daha önceleri "elektrografi", "elektrofotoğrafi" adlarıyla bilinen tekniğin yeniden tanınmasını sağladı. Fikrin temeli (ki kuru fotoğraf kopyalamayı mümkün kılmıştır) 1777'ye kadar erken bir zamanda George Christoph Lichtenberg tarafından atılmıştır. Bu alanda daha sonra çalışmalarda bulunan, aralarında Nikola Tesla'nın da olduğu bilimadamları 19-20'nci yüzyıllarda bu etkiyi daha derinlemesine incelemişlerdir. Ama Kirlian, bu araştırmayı seleflerinden daha ileriye götürmüştür. O dönemdeki bilim adamlarından bazıları kirlian fotoğrafçılığında sözkonusu olan güce “kirlian enerjisi” adını, bazı Rus ve Çekoslavak bilim adamları (Dr. Zdenek Rejdak) ise “biyoenerji” adını vermiştir. Fakat 1940’lı ve 1950’li yıllarda Sovyetler Birliği’nde aura’ya veya enerji-beden’le ilgili verilerin yeterli olmayışından dolayı, kirlian cihazı ününe ancak 1960’larda, yine Sovyet bilim adamlarının çalışmalarıyla kavuşmuştur. Kirlian fotoğrafçılığı yöntemi Kazakistan devlet üniversitesi’nce 1968’de yayımlanan “Kirlian Etkisi’nin Biyolojik Mahiyeti” adlı çalışmayla bilim dünyasına sunulmuştur. Bu çalışmaların Batı’ya tanıtılması ya da bu konunun Batı’da popüler hale gelmesi ise Sheila Ostrander ve Lynn Schroeder adlı araştırmacı yazarların 1978’de yayımladıkları kitapla gerçekleşmiştir.

Kirlian aygıtı

Kirlian fotoğrafçılığında kullanılan aygıtlar, en basit şekliyle, izole edilmiş bir kutu içerisinde bulunan, bir sıkma plakasıyla, fotoğraf camıyla veya bir optik aletle irtibatlandırılmış bir yüksek frekans kıvılcım üretecinden oluşur. Bir kamera gerektirmeyen aygıt, elektrik akımlarıyla saniyede 75.000-200.000 elektrik salınımı yapabilen jeneratörler gerektirir. Bu jeneratörler de çeşitli optik aletlere ve mikroskoplara bağlanabilir. Kirlian fotoğrafçılığı alanında çalışma yapan araştırmacılar, koronanın canlının heyecan ve sağlık durumlarına bağlı olarak renk ve ışıma değişiklikleri gösterdiğini belirtmişlerdir. Kirlian fotoğrafçılığı yöntemini Ruslar 1970’li yıllardan itibaren birçok hastanede hastalıkları teşhis amacıyla kullanmaktadırlar....
Kirlian fotoğrafçılığı ve benzeri çeşitli tekniklerle organlardan ve canlılardan yayılan eflüvleri gösteren fotoğraflara metapsişikte eflüvyoğrafi (effluviographie) adı verilir.



Dijital fotoğrafçılık

Sayısal Fotoğrafçılık(İngilizce: Digital photography), nesnelerin görüntülerini oluşturmak için sayısal teknolojinin kullanıldığı bir fotoğrafçılık tarzıdır. Sayısal teknolojinin gelişimine kadar fotoğrafçılıkta görüntülerin karta basılması için kimyasal işlemlere ihtiyaç duyulan fotoğraf filmi kullanılmaktaydı. Aksine, sayısal görüntü(İngilizce: digital image) kimyasal işleme gerek olmaksızın tamamen sayısal teknoloji ve bilgisayar kullanılarak görüntülenebilir, basılabilir, işlenebilir, taşınabilir ya da arşivlenebilir.
Sayısal fotoğrafçılık sayısal görüntüleme(İngilizce: digital imaging)nin birkaç türünden biridir. Bilgisayarlı tomografi ve radyoteleskoplar gibi fotğrafçılık alanı dışındaki ekipmanlar kullanılarak ya da geleneksel yöntemlerle basılmış görüntüleri tarayıcıdan geçirerek de sayısal görüntüler oluşturulmaktadır.

Detaylı bilgi için Bknz: http://www.unutulmussanatlar.com/2012/09/dijital-sanat-ve-dijital-ressamlk.html



Doğa fotoğrafçılığı
Doğa fotoğrafçılığı, manzara, yaban hayatı, hayvanlar, bitkiler gibi doğa malzemelerini konu edinen  fotoğrafçılık dalı. Doğa fotoğrafçılığı, belgesel fotoğrafçılık olup usulüne göre kayıtlandırıldığında flora ve fauna tespit çalışmalarında görüntü belge olarak kullanılabilir.




Kuş fotoğrafçılığı

Kuş fotoğrafçılığı, doğa fotoğrafçılığından kuşları gözlemleyen özel fotoğrafçılık dalıdır. Kuş fotoğrafçılığında diğer fotoğrafçılık dallarında kullanılan standart lensler yerine Teleobjektifler kullanılır. Fotoğrafçılık tekniği açısından en zor dallardan biridir. Zaman, sabır ve pahalı ekipman gerektirir. Çekilecek güzel bir fotoğraf için saliseler içinde doğru ayarları yapıp, odaklayıp, net bir şekilde fotoğrafı oluşturmak gerekir.

Kuş fotoğrafçılığı "doğa fotoğrafçıçılığı" kategorisinde değerlendirilir.Kuş fotoğrafçılığı konsantrasyon,sabır ve dikkat gerektiren bir fotoğrafçılık dalıdır.İyi bir kuş fotoğrafçısı ekipmanını iyi tanımalı,sınırlarını bilmeli ve fotoğrafçılığın temel kurallarını uygulayabilmelidir.Kuş fotoğrafı çekmek anlık birşeydir bu yüzden fotoğrafçı her yönüyle kendini işine verirse ortaya güzel fotoğraflar çıkar.


Kuş Fotoğrafçılığında Kullanılan Ekipmanlar

Aşağıda kuş fotoğrafçılarının en yoğun kullandığı ekipmanların bir listesi vardır:
1) Fotoğraf makinesi 
Fotoğraf makinalarının birçok çeşidi vardır,ve fotoğrafçı çekmek istediği fotoğrafa göre fotoğraf makinasını alır,kuş fotoğrafı çekecek bir kimsenin alacağı makinanın takip yeteneği yüksek bir fotoğraf olmalıdır. Fotoğraf makinalarındaki “sürekli netleme” yöntemi (AI Servo – continuous focus – AF-C vb) makinadan makinaya farklılık gösterir.Bir kuşun av anı çok hızlıdır ve o an kuşu insan gözüyle takip edip o anı yakalamak imkânsızdır,bunu için fotoğraf makinasıyla seri çekim yapılmalıdır ve seri çekim yapılabilmesi için saniyede en az 3-5 kare çeken bir makinayla çekim yapılmalıdır.Eğer ki fotoğrafçı süzülen bir kuşu çekmek istiyorsa onun için bu özellikler çok da önemli değildir.
2) Süper Tele Objektifler
Eğerki bir kuş fotoğrafı çekmek istiyorsanız zoom aralığı geniş olan bir objektife sahip olmalısınız yani bir teleobjektife.Bu tür objektiflerde titreme çok olacağı için tripod kullanılması zorunludur.
3)Flaş 
Flaşın kullanılması tavsiye edilmesede doğru kullanıldığında güzel fotoğraflar çekilmesine yardımcı olur.Çektiğiniz konu kuş olduğunda bazı durumlar kaçınılmaz hale gelir,kuşlar çoğu zaman sizden uzakta dallar arasında,olumsuz şartlarda meydana çıkarlar.Flaşların makinanın perde hızını “flaş uyum hızı”na sınırlamak gibi bir yan etkisi vardır ve fazla ışıkta bu hız çok düşük kalabilir. Bu yüzden flaş kullanımı aşırı dikkat ve tecrübe gerektiren bir durumdur.
4)Flaş Uzatmaları 
Kuş fotoğrafçılarının çoğu odak uzaklığı "300 mm" ve süper tele objektifler kullanırlar,ancak flaşlar bu kadar uzun aralıklarda etkisini gösteremezler.Bunun için flaşın önünde, deniz fenerlerinde kullanılan “fresnel mercek” denilen ve ışığı toplayarak bir noktaya güçlü bir şekilde göndermeye yarayan “uzatmalar” kullanılır.Bunlar sayesinde flaş ışığının etkisi dağılmaz ve 20m etkisini gösterebilir.
5)Tele konvertörler
Kuşlara yaklaşmak çok zor olduğu için bazen objektiflerinde yetersiz olduğu zamanlarda tele konvertörler kullanılır,kullanıldığında netsizlik olası birşeydir ama bazen işe yarayabiliyor.Çok uzak mesafelerde detay kaybına yol açabilen bu TC ler 15-20m mesafede çok iyi sonuçlar verir ve TC siz çektiğiniz fotoğraflarda elde edemeyeceğiniz detayları alabilmenizi sağlar. Yan etkilerinden en önemlisi, içeri giren ışığın azalmasıdır. Bu da perde hızının düşmesi ve netleme hızının azalmasına neden olur. Bu nedenle kullandığınız fotoğraf makinasının netleme yeteneği ne kadar üst düzeydeyse TC kullanımı o kadar başarılı olur. TC kullanırken genellikle 400 asa ve üzeri kullanmak, perde hızının makul düzeylerde kalmasını sağlar.
6)Monopod
Arazide gezerken tripod taşımak çoğu zaman yorucu olduğunda devreye monopodlar girer,monopodlar tripodlara göre daha hafif daha aktifdir,ve netsiliğin önüne geçebilir.Ama kullanımının en büyük nedeni hafifliği ve kullanım kolaylığıdır.
7)Kamuflaj 
Kuşlara yaklaşmanın en yaygın yoludur, Fotoğrafçı üzerine örttüğü bir kamuflaj ağın altında bekler ve kuşların kendini farketmeden yaklaşmasını umar. Eğer doğru yerdeyse bu bekleyişin ödülü büyük olabilir. Bu tekniği kullanarak kuşlara çok yaklaşabilir ve hatta makro objektiflerle bile kuş fotoğrafı çekebilirsiniz.



Fotoğrafçılık Dersleri 1



DERS 1: Kompozisyon ve Etki!
Evet o fotoğraf çok güzel ama Neden güzel?
Sonuçta beynimizde buna karar veren bir mekanizma olmalı. Eğer bu mekanizmayı biraz daha iyi anlayabilirsek fotoğraftaki elemanlari kareye ona göre yerleştirirsek daha çok güzel fotoğraf oluşturma şansımız artabilir. Yazının geri kalan kısmında insan gözüne neler güzel geliyor bunlara bir kaç örnek vererek değinecegiz.
Kural 1: Yaklaşabildiğin kadar yaklaş;
Konuyu ne kadar vurguluyorsanız, vermek istediğiniz mesajı o kadar kolay verebilirsiniz. Bunu yapmanın milyonlarca yolu olabilir ama en kolayı konuya olabildiğince yakınlasıp arka plandaki herşeyi yok etmek.
Diyelimki bir çiçeğin fotoğrafını çekmek istiyorsunuz arka plandaki sandalye, yada çiçeğin saksısı hatta yeşil yapraklar bu karede olmalımı? İzleyiciye vermek istediginiz mesaj ne? Neye dikkat çekmek istiyorsunuz? Yada çiçeğin kendisimi?
Bir daha ki sefer bir çiçek fotoğrafı çekerken tripotunuzu kurun (yada kamerayi kitap yığını gibi bir şey üzerine sabitleyin)ve çiçeğe yaklaşabildiginiz kadar yaklaşın ta ki bütün kareyi çiçek doldurana kadar.  (buna fotografçılıkta kareyi doldurmak denir)
Bu fotografı gösterdiğinizde neyin ilgi çekmesini istiyorsanız bu son karede o çokça bulunsun. çiçeğin saksısı yada yeşil yaprakları ne oranda olmalı ama her halukarda çiçeğin kendisi focusta olmalı.
Arka plandaki sandelye ve diğer dikkat dağitan şeyleri tamamen karenin dışında bırakmalı.
bir  örnek:

Kural 2: Kompozisyon
Bir noktayı kare içine yerleştirmenin birçok yolu vardır. İlk akla gelen karenin ortasına yerleştirmektir. Bir çok durumda ise yarar ama her zaman en iyi yöntem olmayabilir. Neden yukarı yerleştirmeyelim? Neden aşağıda olmasın? Ben sağda olsun istiyorum. Doğrusu farklı problemler için farklı çözümler üretmekte fayda var, bazen en iyi çözüm eşeğe ters binmektir.  Noktanın ortada olması statik bir fotoğraf  verir. Nokta sağa doğru hareket eden bir araba ise ve fotoğrafın sağına yerleştirilmişse izleyen kişide çekerken geç kalınmış hissi uyandıracaktır. En iyisi arabanın önünde bir şey bulunmayacak şekilde sola yerleştirilmesidir.
Kare diye adlandırsamda aslında bir fotoğraf bir dikdortgendir, ve bu karede bazi noktalar veya çizgiler güzel bir fotoğraf için önemli.  Şimdi bunlardan bazılarını görelim.
I. Altın Noktalar ve 1/3 kuralı (The Rule Of Thirds And The Golden Mean )
kareyi alıp yatay ve dikey olarak 3′e bölün.
Bu çizgiler fotografiniz icin bir şablon olmalı, konuyu fotografinıza yerlestiriken bu cizgileri kullanin, mesela gokyuzuyle kara parcasi yada ağaçlarin ayrım çizgisi bu çizgiler üzerinde olabilir.
bu cizgilerin kesistigi noktalarada Altin noktalar denir.
kesisimden dolayi olusan bu noktalara yerlestirdiginiz konu goz tarafindan guzel olarak algilanmaktadir, Neden? diye soranlar internette bu konuda matematiksel aciklamada dahil olmak uzere pek cok makale bulabilirler. kisaca soyle diyebilirizki bu doganin tercihi.
bu nokta ve cizgilerin nasil kullanilacagina iliskin bir kac ornek:
 
 
II. Ucgen kurali:
karenin icinde olusturulan bir ucgen kullanilarak konunun kareye yerlestirilmesi.
kullanimina iliskin ornek
 
III. Cerceve kullanma
fotografinizi cevrede bulunan baska nesnelerle cerceve icine almak, bunu ornekle anlatmak aciklamaktan daha kolay olacagi icin asagidaki fotograflari incelerseniz bu konuyu daha iyi anlayabilirsiniz.

bu fotoda pencere cerceve olarak kullanilmis.
 
IV. yol gosteren yollar:
yollar ve patikalar karenin icinde etkinligi arttirmak icin kullanilabilirler.

bu fotograftaki patika ormana giriste size yol gosteriyor, yesil ve kahverengi guzel bir tezat olusturmus.

bu fotograftaki yol sizi konuya yonlendiriyor, gokyuzu ile daglarin birlesim noktainin 1/3 kuralina gore yerlestirildigine dikkat edin.
V. Daire
bu teknik temel teknigimiz olan 1/3 teknige uymaz o yuzden kulanilmasi zor bir tekniktir ama dogru sekilde kullanildiginda cok guzel fotograflar elde etmek mumkundur. izleyincinin gozu kare icinde daire cizer. bu teknikte kare icinde baska bir sey bulunmamali.
VI. Ritim
konu olan sekli tekrarlayarak goresel bir ritim olusturmaktir.
VII. Negatif uzay
gercek nesne karenin kucuk bir kismini doldurur. negatif uzay genelde nesneyi kucuk gostermek yada nesnenin genis acik alanda bulunuyor hissi vermek icin kullanilir.
Kural 3: Daha iyi bir yol varmi??
Fotograf makinanizi alip bir seyler cekmek istediginizde, once bir konunun cevresinde dönün, farkli acilardan görün, nerden daha güzel gözükebilir, kamerayı yan çevirin her acidan bir sürü fotoğraflar çekin gerekirse bir merdivene çıkın yukarıdan çekin yada aşagıdan çekin, yaklasin uzaklasin kareye aldiğiniz nesneleri farkli yerleştirin. sonuçta eve geldiğinizde size çok absurd gözüken bir fikrin görsel olarak şaşırtıcı güzellikte bir sonuç verdiğini göreceksiniz.




0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen soru sormadan önce soracağınız konu ile ilgili olan yayınları okuyunuz...